08 Jun

Tip 1 diyabet genellikle çocukluk çağında başlar. Bu yüzden çoğu insan, bu hastalığı çocuklarla özdeşleştirir. Parmak delikleri, insülin kalemleri, sensörler, eğitimler ve daha pek çok şey… Tip 1 diyabeti, bir parkur gibi düşünebiliriz. Hiçbir hastalık kolay değildir; elbette Tip 1 diyabetin de kendine has zorlukları vardır. Ancak, teknolojinin ve tıbbın gelişmesiyle birlikte bu parkurdaki engelleri aşmak artık çok daha kolay hale geliyor.
Günde 10-15 kez parmak delmek zorunda kalmak… Kan şekerinizi ölçmek için bu işlemi gün içinde defalarca, hatta bazen uykudan uyanarak yapmak zorundasınız. Parmaklarınız her geçen gün biraz daha morarır, her geçen gün biraz daha acır. Bu sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da yorucu bir süreçtir. Ancak sürekli glikoz ölçüm sensörleri sayesinde bu mücadele bir nebze olsun kolaylaşıyor. Parmak delmeden de kan şekerinizi öğrenebiliyorsunuz. Bu kulağa gerçekten çok hoş geliyor.
Ne yazık ki bu teknolojilerin bir de maliyeti var. Ve günümüz Türkiye’sinde en temel ihtiyaçların bile zor karşılandığı bir gerçek , bu cihazlara ulaşmak herkes için mümkün değil.
2025 yılının başında, bu sensörlerin 18 yaş altındaki bireylere  sağlanacağı duyuruldu. Bu sevindirici bir gelişme olsa da, unutmamak gerekir ki Tip 1 diyabet geçici bir hastalık değildir. 18 yaşından sonra hayatın getirdiği sorumluluklarla birlikte, diyabet yönetimi daha da zorlaşır. Aynı zorluklar yaşanmaya devam ederken, aynı desteğin verilmemesi büyük bir eksikliktir.
Bu nedenle, 18 yaş üstü bireyler için de bu desteğin sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kararın acilen gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Tip 1 diyabet, sadece çocuklukta değil, yaşam boyu süren bir mücadeledir.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.